Silahı var...
Ölümün silahı var...
Yeleklere kurşun geçirmeli
ve yeni gelinlere kurşun dökmeli...
Aşk akıyor tüllerde, minik minik gözlerce...
Doluya tutulmuş kumru yavruları gibi kaçıştık,
bir Samuray kılıcının ince keskinliğinde
kıskançlık parlayınca...
Kim buldu parayı...?
Parlayan Güneş güzel kızdı;
baba Kızıl Tüyün güçlü dölü...
Göç yolunca kurulu göllere uçtu siyah gagalı kuğular...
Çadırlarda gölgeler,
göllerde yeni gelin gözleri...
Aklımı kaybettiğim zaman,
ölümün silahını çalacağım dedi;
Kor Gözlü Kör Kadın...
Kurşunum var, gözbebeklerimde saklı...
Şiire tecavüz etmişler,
kafiyeler de çalındı...
Şiirle düzüşmenin, düz yazının dölüne bıraktığı imiş çünkü kafiye...
Düz yazıda ve düz yazıyla:
mukozada kalınlaşma...
Şiirde her şey tabiidir,
buluntular doğaldır kafiyede...
Ölüm cezası
ve eceli ölümle sonlu,
sonsuz tutukluluk hali...
13o92oo8235o
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder