1/30/2011

Dildaş . . .


    Dildaş ararken pelteleşti ve çürüdü Kemiksiz Dilim...
BeYNiMiN ve Dilimin Kemiği yoktu ama ikisi de Kemikleşti ta ki Yazmanın yararına varıncaya..
    Yazarken, Yaşanmış ZaMaNLaRı Sabitlemekten ötesini düşünürken “DüŞüNMeYe DüŞKüN OLMaK” dedi Esmer bir Erkek Arkadaşım... Üzerinde DüŞüNMeYe değer dediğim, DüŞ’ü, DüŞ’lemeyi ve DüŞ’künlüğü tek noktada buldu Parmaklarım..
    HaYaTTaKi herhangi bir DüŞ’kün olmam mıydı BeN’i bu kadar durağan yapan...? Ya da hep aynı DüŞ’ü görmeye yatmam mı...?
    DüŞ’ümde DüŞ-Erken  uyandım hep GeCe’ye... GüN’e uyanmaktansa, GeCe’ye uyanmayı yeğledim hep... İnsanoğlu’nun GeCe’deki Bilinçsizliği daha da koyulttu GeCe’yi BeN’de... QUASIMADO’yu aradığım ıslak ve yapışkan Sokaklarda; Dilimde hep aynı Şarkıyla koştum... ESMERALDA’yı Lanetliyordum tüm notalar ve hatta tüm eslerle... “QUASIMADO”ya AŞıĞıM, Su vermeliyim O’na...!” derken; “QUASIMADO SeNSiN...!” dedi bir Erkek sesi...
     QUASIMADO “YaRıM KaLaN” demekti ve DüŞ’künlüğümü buldum, çamura bulanmış bir Sokakta...
     Suyu olan değil, Suya muhtaç olandım yine; TuTKuM KeNDiMi kırbaçlarken...
TuTKuMa rağmen sabit bir Gri’de son buldu tüm NeFeSiM...
BaNa Suyu veren ESMERALDA’ya, BeN de Son NeFeSiMi verdim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder